Armağan Portakal’ın Mektubu

Babamın Çiçekleri

Kurban Bayramı’na birkaç gün kalmışken bilgisayarın başına oturdum. Otuz yedi yıldır yazlarımızı geçirdiğimiz Altınova’da sahildeyim. Sabah erken kalktım, yürüyüş yaptım. Kalabalık, elini kolunu çekmiş… Deniz ve kumsalda içimi huzur kapladı. Yürüyüşümü dantel gibi işledim. Deniz kenarına indim, ara yollara girdim… Çocukluğumda hatırladığım deniz kenarında tarihi taş bir bina vardı, çiftlik gibi… Bulamadım, sordum meğer yıllar önce yıkmışlar. Hüzünlenmedim, “Bu da mı gitti?” diye iç geçirdim sadece. Kayıplarla yıkılmamayı yıllar önce öğrendim.

Kurban Bayramı’nın ilk günü babamı kaybettik biz. Ve babamın cansız ellerini öperek bayramını kutladık, alnımıza koyduk. O yüzden ben, kolay kolay yelkenleri indirmem. On altı yaşımda, çok sevdiğim babamla bu şekilde bayramlaşmayı dimdik başarabilmişsem, pek çok şeyin üstesinden gelebilirim.

Bu satırları hüzünlenmeniz için yazmadım. Aksine, çok yalın bir gerçeği, en yalın haliyle aktarmak ve bunun beni bambaşka çözümlere ulaştırdığını paylaşmak istedim. Size “Babamın Çiçekleri”nden bahsetmek niyetim…

Annem ve babam 1957 yılında evlenmişler. Babam çok güzel müstakil bir ev yaptırmış. Zamana yenilip müteahhitte vererek apartmana dönüştürdüğümüz ve genç yaşlarıma kadar yaşadığım bu evin ön cephesi, geniş bir terastı. Teras demirleri boyunca uzanan çiçeklikte “zıpçıktı” çiçeklerimiz vardı. Evlendikleri yıl dikilmiş olan çiçekler…

Ev yıkıldı, yerine apartman yapıldı. Ben evlendim. Şehirler değiştirdik. İstanbul’a taşındığımızda içinde sadece toprak olan saksı da bizimle birlikte nereye gidersek gezdi. Zaman zaman suladım, yeşerdi fakat ilgisizliğim nedeniyle kuru, bozkır bir toprak görüntüsünden çoğunlukla kurtulmadı.

Bu yaz uzun bir tatilin ardından çiçeklerimi her gün düzenli sulamaya başladım. Boş saksı haliyle sosyal medyada paylaşırken “Babamın çiçekleri, küsmez, sitem etmez ve ölmez. Üç gün sula, merhaba der.” diye yazdım.

Gerçekten 3-4 gün sonra yeşil zarif dallar toprağı yararak yüzlerini göstermeye başladılar. “Ben size dememiş miydim?” diyerek bu cesur filizlerin fotoğrafını paylaştım.

Fakat neredeyse bir hafta on gün sonra saksının her tarafından yeşil filizler coşmuş hatta beyaz gelin gibi zarif çiçeklerini vermişti.

Bu çiçeklenmiş zıpçıktı resimleri dikkatinizi çekmeye başladı. Hatta yüz yüze tanışmasak bile sosyal medya arkadaşlığı yaptığım dostlar da istediler. Gerek kargo, gerekse elden zıpçıktıların soğanlarını gönderdim. Bizim evlerimizde yeşeren zıpçıktılar, “Babamın Çiçekleri” olarak başka evlerde hayat bulmaya başlamıştı.

Yazımın başında, sizi hüzünlendirmek istemediğimi söylemiştim. Aksine ne kadar güzel çözümlerle zenginleştiğimi anlatmak istiyorum. Babamın Çiçekleri’nin başka evlerde çiçek açması, büyümesi, başka hayatları paylaşması beni ne kadar memnun ediyor bilemezsiniz. Her birinize soğanları verirken şunları söylüyorum: “İsterseniz aylarca bakmayın, saksı toprağa dönsün, üç gün sulayın size hemen merhaba diyecek. Çünkü babamın Çiçekleri, küsmez, sitem etmez ve asla ölmez.”

Belki bir çiçekten öğreneceğimiz mesaj budur. Babamın Çiçekleri’nin emin ellerde olduğunu ve bizden çok uzaklarda güzel insanlarda çoğalmaya devam edeceğini biliyorum. İşte ölümsüzlük bu olsa gerek!

Babamın Çiçekleri’ne hayat veren Sevgili Dilek, Zeynep, Mazlume ve Suzan… İlginiz için sevgiyle teşekkür ederim.

Bu yazı Uncategorized içinde yayınlandı. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

20 Responses to Armağan Portakal’ın Mektubu

  1. Zennur pakcan dedi ki:

    Armagancım mektubuna bayıldım… Ben de istiyorum bu güzel çiçeklerin soganından… Cıcekcılerde cokkk ama ben babanın ciceklerinden istiyorum anısı olacak benim için:))

  2. Fadime AYDEMİR dedi ki:

    Allah’tan Rahmet diliyorum babanız için 😦 Nur içinde yatsın. çiçeklere gelincee gerçekten çok güzeller. Hiç solmamaları dileğimle.

  3. Çok teşekkür ederim. Sevgili Zennur adres verirsen sevinerek kargo yaparım… Sevgili Fadime çok teşekkürler. Mutlu ettiniz yorumlarınızla…

  4. Gerçekten çok güzel ve özeller Armağan’cığım.Benim de rahmetli babacığımın SSK’nın çiçeklerinde çok emeği vardır.Özellikle 1. blokta bir çoğuna can vermiştir.Eğer mümkünse ben de bu çiçeklerden yetiştirip paylaşmak isterim.Sevgiler…

  5. ruşen diken dedi ki:

    Mektubu okurken duygulanmamak mümkün mü;okadar güzel yazılmış ve okadar samimi ki sanki sen bendim Armağancım…Babanıza ALLAH’TAN rahmet size de sabırlar diliyorum.Gözyaşlarıma engel olamadım doğrusu; nekadar güzel bir anlatım.Babanızın çiçekleri çok güzeller ve eminim gönlü de çiçekler kadar güzeldi.Çünkü bir canlıya emek verip büyütürken,ona bütün kalbinizle ve ruhunuzla hizmet edersiniz.İşte babanız da bu güzel çiçeklere o denli emek vermiş.Ardında yaşayan bir güzellik bırakmış…Ve onları yaşatacak çok güzel bir evlat da yetiştirmiş aynı zamanda …Her iki güzellik de hiçsolmasın dileklerimle sevgiyle ve sağlıcakla kalınız….Ayrıca bu özel,anlamlı ve güzel çiçeklerin soğanından ben de mümkünse istiyorum.

  6. MErhaba, Babamın Çiçeklerinden istemiştiniz sevgili Ruşen ve Zennur, adresinizi gönderirseniz verebilirim.

    • ruşen diken dedi ki:

      Merhaba ARMAĞAN HANIM inatla yaşama hırsı olan o güzel ve cimcime çiçeklerin soğancıkları dün elime geçti.İnanın çok mutlu oldum ve kendimi çok özel hissettim.Değeri çok pahalı bir hediye belki de bu kadar duygulandırmayacaktı.Yeni yılın en anlamlı ve güzel hediyesi oldular inanın.Onları cici saksılarına diktim ve onlara sevgiyle bakıp büyüteceğim.Müsaade ederseniz onlara ARMAĞAN adını vereceğim.Ve onlara ARMAĞANLARIM diye sesleneceğim ve seveceğim canım.Büyüyüp serpildiklerinde resimlerini yollayacağım inşallah.Tekrar teşekkür eder sağlık ve neşe dolu günler dilerim hoşçakalınız sevgiyle kalınız

  7. Meltem Çiftçi dedi ki:

    Armağan Hanım, bu güzel öykünün anlamdaşı çiçeklerin soğanından ben de istiyorum zahmet olmazsa. Mail adresinize yazıyorum adresimi .
    Şimdiden çok teşekkürler

  8. Meltem Çiftçi dedi ki:

    Armağan Hanım,soğanlar geldi kargoyla.Hemen diktim suladım .Çok teşekkür ederim .Kargo ücretini bile ödemişsiniz.Ve ne zarif bir paket kırmızı kurdeleyle. Sağolun . Selamlar Sevgiler.

  9. Güle güle büyüsünler… Güzel anılar bırakan bir yıl olması dileklerimle…

  10. Merhaba Armağan hanım Bu kitaptan çok geç haberim oldu ve katılamadım İmza kızın serisine yazımı yazarken hem eşinizi izliyor hemde siteyi incelerken size rastladım zıpçıktılar(bu ismi kayınvalidem uydurmuş sanırdım)Datçada ki bahçemizde her yerde çıkardı Rahmetli kayınvalidemde kızım bunlar zahmetsiz çiçekler beni çok mutlu ediyor derdi.zamanla bende her yere eker oldum ama erken ecel sevdiklerimi teker teker benden aldıkça unutmuşum sayenizde birden bire evet yeniden ekmeliyim dedim:))Sizden istesem yüzsüzlük etmiş olurmuyum?
    Selam ve Sevgilerimle

  11. Filiz Morkoç dedi ki:

    Merhaba Armağan hanım, yazınızı gözyaşlarıyla okuyup, babamı kaybettikten sonraki ilk kabir ziyaretimizde kabir toprağını saran gelincik çiçekleri geldi aklıma… Babacım da çok meraklıydı bitkilere, çiçeklere.. Bir karış toprakta bile mucizeler yaratırdı..

    Eğer geç kamadıysam ben de bu zıpçıktıların soğanından edinmek isterim.. Elbette mümkün değilse gidip çiçekçiden de alınabilir ama bir babanın elinden geçmiş soğanlar elbet daha da kıymet bulur…

    Sevgilerimle,

    Filiz.

  12. armaganportakal dedi ki:

    Serap hanım ve Filiz hanım merhaba,

    İlginiz için çok teşekkür ederim.
    Lütfen adreslerinizi yazar mısınız? Büyük mutlulukla paylaşırım soğanları…
    armaganportakal@gmail.com adresine yazabilirsiniz…

    Filiz hanım sizin mailinize yanıt verdim ama sizden adres için bilgi gelmedi… Mailim spama düşmüş olabilir…

    Sevgiler,

    Armağan

    • serap kayganacoglu dedi ki:

      Gnaydn Sabaha gzel balamama sebep oldu mesajnz Teekkr ediyorum,Yolunuz hep ak yuvanz hep mutlu olsun
      Selamlar

      Serap Kayganacolu
      nn cad.nar apt.No 84/10 Kozyata Kadky stanbul

      Date: Tue, 10 Sep 2013 16:46:08 +0000
      To: serapkygncgl@hotmail.com

  13. armaganportakal dedi ki:

    Serap hanım ve Filiz hanım,

    Büyük mutlulukla paylaşırım soğanları… Lütfen adreslerinizi armaganportakal@gmail.com adresine yazar mısınız? Buradaki mesajı geç gördüm kusura bakmayın lütfen… Filiz hanım sizin mailinize yanıt yazdım ama herhalde spam oldu siden geri cevap gelmedi…

    Sevgilerimle,

    Armağan

Fadime AYDEMİR için bir cevap yazın Cevabı iptal et